Bu zaman çizelgesinde H. pylorinin neden olduğu peptik ülser hastalığının keşfiyle ilgili olaylar kronolojik olarak anlatılmıştır. 2005 yılında Barry Marshall ve Robin Warren peptik ülserin primer olarak Helicobacter pylori bakterisi tarafından oluşturulduğunu keşifleri nedeniyle Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü almaya hak kazanmışlardır. Bakterinin mide gibi asidik ortamlara ilgisini ortaya çıkardılar. Bunun sonucu olarak H. pylori ilişkili peptik ülser hastalığı tedavisi günümüzde antibiyotiklerle bakteriyi eradike ederek yapılabilmektedir. Bunların keşfinden önceki 30 yıl boyunca hastalığın sebebinin artmış mide asiti olduğuna yaygın olarak inanılıyordu. Bu sürede asitliğin kontrolü primer tedavi yöntemi olarak görülüyordu ancak sadece kısmi başarı vardı. Şimdi anlaşıldı ki asit baskılanmasının etkisi mide mukozasında H. pylori barınmasını azaltarak görülmekte ancak kesin çözüm olamamaktadır.
1950'lerden önce mide asit sekresyonu ve mide bakterisi hakkında birçok mikrobiyolojik tanım vardı. İnfeksiyon teorisi ve hiperasidite teorisine birlikte güven vardı. 1954'teki bir çalışmada geleneksel boyama yöntemleri ile otopsi serilerinde bakteriye ait bir kanıt bulunamamıştı bu nedenle asit teorisi daha baskın hale geldi. Bu inanış Warren ve Marshall'ın H. pylori bakterisini göstermeleriyle değişti. Şimdi tüm gastrointestinal hastalık dernekleri H. pylorinin dünya çapında ilaç dışı peptik ülserin primer etkeni olduğu yönünde fikir birliğine sahiptir ve bu bakterinin eradikasyonunun mide ve duedonum ülserinin temel tedavisi olduğu belirtmektedirler. Bununla birlikte H. pylori mide lenfoması ve adenokarsinomu ile ilişkili bulunmuştur ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından karsinojen etken olarak kabul edilmektedir. Moleküler biyoloji deki son gelişmeler sayesinde H. pylori genomunun bilinmesi ile bakterinin virülans faktörleri (kolonizasyon ve enfeksiyon oluşturma yeteneği) öğrenilmesi ile daha başarılı sonuçlar alınabilecektir.
16. yüzyıl öncesi
Hippocrates ilk kez mide semptomlarını
tanımladı.1
İbni Sina yemek ve mide ağrısı arasındaki ilişkiyi fark etti.2
<!-- -->1586
Marcellus Donatus otopsi ile mide ülserini
tanımladı.3
1688
Johannes von Murault duodenal ülseri
gözlemledi.4
1728
Stahl bazı ateşlerin gastrik inflamasyon ve
ülserasyon ile ilişkili olduğunu öne sürdü.5
1761
Ağrı mide ülseri ile ilişkilendirildi.6
1799
Matthew Baillie ülserlerin tanımını
yayımladı.7
1812
Broussais akut gastritin
tedavisiz kaldığında kronikleştiğini keşfetti.8
1821
Nepveu gastrit ve mide kanseri arasında bir
ilişki olduğunu savundu.9
1822
William Beaumont mide asitliğini ve asit
düzeyleri ile ruh hali arasındaki ilişkiyi gösterdi.10
1868
Kussmaul bizmutun
(antibakteriyel ajan) peptik ülser tedavisinde kullanılmasını önerdi.
Bizmutun antibakteriyel özellikleri çok sonralarına kadar
bilinmiyordu.11
1875
G. Bottcher ve M. Letulle ülserlerin kaynağının bakteriler olduğunu
ileri sürdüler.12
1880
J. Cohnheim ülserlerin nedeninin
kimyasal faktörler olduğunu savundu.13
1881
Klebs mide bezlerinin lümeninde bakteri
benzeri organizmaların varlığını belirtti.14
1889
Walery Jaworski insanlarda sediment
yıkamalarında spiral organizmaları açıkladı. O, bu organizmalar mide
hastalığı ile ilgili olabileceğini önerdi.15
1892
Giulio Bizzozero köpeklerin midesinde
spiral organizmalar gözlemledi.1617
1896
Saloon kedilerin ve farelerin midesinde spiroketler buldu..18
1905
F. Reigel ülserlerin nedeninin aşırı mide asiti olduğunu ileri
sürdü.19
1906
Krienitz mide kanserli hastaların midesinde bakteri buldu.20
Turck köpekleri Bacillus coli (E.coli) ile enfekte ederek ülser geliştirdi.21
<!-- -->1907
Berkley Moynihan asitin ülser nedeni olduğunu savundu.22
1910
Schwartz peptik ülserde aşırı asit teorisi yayınladı. Meşhur sözü "asit
yoksa ülser yok" ."23
Gibelli köpeklere bakteri vererek yapay ülser oluşturan Turck'un çalışmasının doğru olmadığını iddia etti.24
1913
Rosenow streptokokların ülser yaptığını ileri
sürdü.25
1915
Antiasidler ilk kez peptik ülser tedavisinde
önerildi.26
Peptik ülser ile ilgili bakterinin ağızda bulunduğu varsayıldı.27
<!-- -->1919
Kasai ve Kobayashi spiroketleri kedilerde izole
ettiler ve tavşanlara aktararak ülser gelişimi gözlemlediler.28
1921
Luger spiroketleri mide sıvısında keşfetti ve varlıklarını mide kanseri
ile ilişkilendirdi.29
1924
Luck ve Seth insan midesinde üreaz
enzimini keşfettiler ve doğal olarak oluştuğunu
söylediler.30 Şimdi biliniyor ki H. pylori bakterisinin virülans
faktörü olan üreaz enzimi üreyi
amonyaka çevirmekte kullanılıyor
1925
Hoffman ülserli bir hastadan küçük bir örneği bir
kobaya enjekte ederek ülser oluşturdu ve peptik
ülsere neden olduğuna inandığı bir bakteri izole etti.31
1936
Rus Büyük Tıp Ansiklopedisi kitabının ilk baskısında enfeksiyonların
peptik ülserin sebeplerinden biri olduğu belirtildi.32
1939
A. Stone Freedberg Beth Israel Hospital'da insan midesinde bakteri
aramak için bir çalışma başlattı . H. pylori bakterisini keşfetti.
Diğer bilimadamları tarafından sonuçların tekrarlanamayacağı söylense de
olumsuz sonuçlar yayınlanmadı.33
James Doenges otopsilerde spiroketleri tanımladı.34
<!-- -->1940
Freedberg ve Baron otopsilerde spiroketleri gözlemledi.35 Freedberg
patronunun başka bir konuda çalışmasını önermesi üzerine çalışmasını
bıraktı. 2005 yılında Marshall, eğer Freedberg çalışmalarına devam
etseydi 1951 yılında Nobel Ödülü kazanabileceğini söyledi.36
1948
Fitzgerald ve Murphy peptik ülserin mide mukozasını haraplayan asit
tarafından geliştiğini ileri sürdüler ve tedavide ürenin etkinliğini
gösterdiler.37
1951
J. Allende gastrik ülserlerin penisilin ile
tedavisini tanımlayan bir kitap yayınladı.38
1953
Dintzis ve Hastings farelerde üreaz üretimini
antibiyotiklerle durdurmayı başardılar, üreaz
ve bakteriyel enfeksiyon arasında bir ilişki olduğunu ileri
sürdüler.39
1954
Palmer insan midesinde bakteri olmadığı ile ilgili bir çalışma
yayınladı. Daha önceki keşiflerin kontaminasyon sonucu olduğunu sonucuna
vardı. Ne yazık ki, gümüş boyama yöntemi kullanmadı. Daha sonra bu
yöntem Warren ve Marshall tarafından H. pylori gösterilmesinde
kullanılacaktır.40
1955
Tarnopolskaya penisilinin bazı peptik ülserleri tedavi ettiğini
gözlemledi.41
Moutier ve Cornet gastritleri antibiyotik ile tedavi etmeyi önerdi.42
Kornberg ve Davies antibiyotiklerin kedilerde üreazı azalttığını gözlemledi.43
1957
Charles Lieber ve Andre Lefèvre antibiyotiklerin midedeki ürenin
amonyaka dönüşümünü azalttığını keşfettiler.44
1958
Gordon penisilinin bazı peptik ülserleri tedavi ettiğini
gözlemledi.45
John Lykoudis kendi gastroenteritini antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi etti.46
Lieber ve Lefèvre çalışmalarının sonuçlarını Washington'daki Dünya Gastroenteroloji Kongresinde sundular. Ancak insan midesinde bakterilerin yaşayamayacağına olan yaygın inanç nedeniyle fazla kabul görmediler.47
<!-- -->1959
Lieber ve Lefèvre antibiyotiklerin insan midesinde amonyak-üre
dönüşümünü önlediğini gösteren bir izleme çalışması yayınladılar.48
Conway et al. bakteriyel ülser teorisine karşı bir argüman olarak, farelerde bakterilerin ürettiği üreaz kapsamının sorgulanmasını istediler..49
1960
Vital ve Orrego Campylobacter-benzeri
organizmaları kedilerin ve köpeklerin midesinde gözlemlediler.50
Lykoudis, Peptik ülser tedavisinde antibiyotik kullanımı için bir Yunan patenti ile ödüllendirildi.(#22,453).51
<!-- -->1962
Susser ve Stein İngiltere'de peptik ülserin kohort fenomenini tanımlayan
bir çalışma yayınladılar. Bu çalışma peptik ülsere neden olan stresin
kanıtı olarak gösterildi.52
1964
Lykoudis Yunanistan'da Mediko-Cerrahi Derneği'nin bir toplantısında
ülser için yaptığı antibiyotik tedavisi sundu. Tıbbi kuruluş tarafından
büyük ölçüde dışlandı.53
1966
Lykoudis'in çalışması Journal of the American Medical
Association
tarafından reddedildi.54
1967
Susumu Ito Campylobacter-benzeri organizmaların gastrik
epitele yapıştığını tanımladı.55
1968
Lykoudis peptik ülser hastalarını antibiyotiklerle tedavi ettiği için
4,000 drahma para cezasına çarptırıldı.56
1971
Howard Steer ülserli bir hastanın biyopsisinde H. pylori
gözlemledi.57
1972
Furazolidone (antibiyotik) kullanımı ile
başarılı bir şekilde tedavi edilmiş peptik ülserle ilgili bir rapor
Çin'de yayınlandı.58
1974
Morozov H. pylori 'yi gözlemledi; keşfini peptik ülserle
bağlantılandıramadı.59
Peptik ülserle ilgili iyi sayılan bir çalışma yayınlandı ancak bakteriden bahsetmiyordu.6061
1975
Steer ve Colin-Jones H. pylori ve peptik ülserle ilişkisiyle ilgili
bir çalışma yayınladılar. Ancak bunun
Pseudomonas olduğuna, kontaminasyon olduğuna
ve ülserle ilgili olmadığına karar verdiler.62
1978
American Gastroenterology Association'ın Las
Vegasdaki bir toplantısında, asit kontrolü için
kullanılan H2-reseptör antagonisti
tedavisinin peptik ülserde etkisiz olduğuyla ilgili birçok belge
sunuldu.63
1979
Ramsey bizmut tedavisinin peptik ülseri eradike edeceğini savundu.64
J. Robin Warren H. pylori bakterisini ilk kez mide biyopsisinde gözlemledi.65
Fung, Papadimitriou ve Matz H. pylori 'yi gözlemledi.66
<!-- -->1981
Yao Shi bakteriyi midede gözlemledi ancak burada kolonize olmadığına,
sadece geçiş yolu olduğuna inanıyordu.67
Temmuz: Barry Marshall Royal Perth Hospital'ın gastroenteroloji bölümüne katıldı ve Robin Warren ile tanıştı.68
Ekim: Marshall ve Warren ilk peptik ülser hastalarını antibiyotik kullanarak başarı ile tedavi ettiler.69
<!-- -->1982
Satoha ve ark. sıçanların ülserinde enfeksiyon etkeni ile ilgili
kanıtlar buldular.70
Marshall ve Warren H. pylori ve PÜ aralarındaki ilgiyi ortaya koymak için ilk çalışmalarına başladılar.71
H. pylori bakterisinin ilk kültürü yapıldı. Tesadüfen bulundu.72
Ekim: Marshall elektron mikroskopunda incelediği bakterinin campylobacteria olmadığını keşfetti.73
Ekim 2: Marshall kendisinin ve Warren'in sonuçlarını yerel bir doktorlar toplantısında sundu. Burada bazı eleştiriler aldılar.74
1983
Ocak: Sırasıyla, Warren ve Marshall tarafından hazırlanan ve
çalışmalarının sonuçlarını açıklayan iki yayın The Lancet dergisine
gönderildi.75
Şubat: Gastroenterological Society of Australia yıllık konferansında Marshall'ın yayınını reddetti. Aynı yayın Brüksel'deki birCampylobacter çalıştayında kabul edildi.76
Nisan: Marshall ve Ian Hislop cimetidine ve bizmut tedavisini kıyaslayan bir çalışmaya başladılar. Çalışma sonuçsuz kaldı.77
Haziran: Warren ve Marshall'ın çalışması The Lancet dergisinde yayınlandı.78
Eylül: H. pylori Avustralya dışında hastalarda gözlendi.79
The Lancet dergisinde yayınlanan çalışmadan sonra dünya çapında çeşitli gruplar H. pylori izole etmeye başladılar.80
<!-- -->1984
Warren ve Marshall'ın çalışması Gastroenterological Society of Australia
tarafından sunum için kabul edildi.81
Marshall ve Goodwin domuzları H. pylori ile enfekte ederek peptik ülser oluşumunu göstermeye çalıştılar. Deney başarısızlıkla sonuçlandı.82
Marshall ve Warren'in çalışması The Lancet tarafından Mayıs'ta kabul edildi ve Haziran'da yayınlandı. Birçok editör çalışmayı beğenmedi..83
McNulty ve Watson, Marshall ve Warren'ın çalışma sonuçlarını tekrarlamayı başardılar.84
12 Haziran:Marshall kasıtlı olarak ' H. pylori'' ile kendini enfekte eder ve hastalanır. Antibiyotik kullanır ve şikayetlerini dindirir.85
Avusturya National Health and Medical Research Council Marshall'ın H. pylori ile ilgili araştırmasını tam fonla destekler.86
Çin'de peptik ülser tedavisinde bir antibakteriyel ajanın etkinliği ile ilgili bir çalışma yayınlanır.87
31 Temmuz: The New York Times publishes an article by its medical correspondent Dr. Lawrence K. Altman on the possible link between H. pylori and PUD.88 He states in 2002, "I’ve never seen the medical community more defensive or more critical of a story" since he joined the newspaper in 1969.89
<!-- -->1985
Marshall kendine bulaştırdığı enfeksiyonla ilgili sonuçları
yayınlar.90
1987
Morris de Marshall gibi kendini H. pylori ile enfekte eder. Hastalanır
ancak antibiyotik kullanmasına rağmen tamamen iyileşemez. Enfeksiyon
onda üç yıl devam eder.91
Dublin'deki kapsamlı bir araştırma göstermiştir ki H. pilori nin ortadan kaldırılması ülser nüksünü büyük ölçüde azaltır.92
<!-- -->1990
Rauws ve Tytgat üçlü tedavi rejimi (bizmut ve iki
antibiyotik) yöntemiyle H. pylori eradikasyonu sayesinde duodenal
ülseri tamamen tedavi ettiler.93 Üçlü tedavi yöntemi, proton pompa
inhibitörü ve iki antibiyotikle
modernize edilerek daha sonra eradikasyon için ilk seçenek tedavi oldu.
Dünya Gastroenteroloji Kongresi H. pilori eradikasyonunu duodenum ülseri tedavisi için önerdi.94
H. pylori bakterisinin metronidazol antibiyotiğine karşı ilk direnç raporu.95H. pilori direncidaha sonra eradikasyon için birçok farklı antibiyotik ve proton pompa inhibitörü rejimlerin gelişmesine yol açtı.96
<!-- -->1992
Fukuda ve ark., H. pylori enfeksiyonunun rhesus
maymununda gastrite yol açtığını
kanıtladılar.97
Covacci ve ark., sitotoksin-ilişkili yüzey proteinini kodlayan CagA genini H. pylori de izole ettiler. Bu moleküler biyoloji yöntemleriyle H. pylori virülansına yönelik ilk çalışmaydı.98
1994
Fujioka ve ark. , Fukuda ve ark. nın sonuçlarına benzer sonuçlar
elde ettiler.99
Antiasit ilaçların patentleri sona erdi. removing financial incentive to resist antibiotics as treatment of PUD.100
Ulusal Sağlık Enstitüsü (ABD) tarafından düzenlenen bir konferansta H. pylori nin peptik ülsere neden olduğu genel kabul gördü.101
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı H. pylori nin bir Grup 1 karsinojen olduğunu deklare etti.102
Parsonnet ve ark., H. pylori ve GİS lenfoması arasındaki ilişkiyi tanımladılar. Bu hastalığın (MALT lenfoma)Helicobacter eradikasyonu ile tedavi edilebileceğini de gösterdiler.103
<!-- -->1997
Tomb ve ark. H. pylori genomundaki 1,667,867 baz
çiftini tamamen ortaya çıkardılar. Bu sayede H.
pylori nin virülans faktörleri ve
enfektivitesinin anlaşılmasına yardımcı olundu.104105
2001
Chan ve ark. bir randomize kontrollü çalışmada H. pylori
eradikasyonu ile Aspirin ve non-steroid
anti-inflamatuar
ilaçların neden olduğu
ülser kanamasının önlenebildiğini gösterdiler.106
2002
Avrupa Helikobakter Pylori Çalışma GrubuMaastricht 2-2000 Uzlaşı Raporu
yayımladı. Bu raporla atipik semptomları olmayan genç hastalardaH.
pilori*için bir "test-ve-tedavi" stratejisi önerdiler. Bu strateji,*H.
pylori'' değerlendirilmesi için invaziv olmayan testlerin kullanılmasını
savunur ve endoskopi ile belgelenen ülser
yokluğunda basit tedaviyi önermiştir.107
2005
Warren ve Marshall H. pylori ve peptik ülser hastalığı ile ilgili
çalışmalarından dolayı Nobel Fizyoloji veya Tıp
Ödülü kazandılar.108
Orijinal kaynak: peptik ülser hastalığı ve helicobacter pylori'nin zaman çizelgesi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Fukuda, Yoshihiro et al., "Kasai, Kobayashi and Koch's postulates in the history of Helicobacter pylori", in Helicobacter Pioneers, pp. 15–24. ↩
Figura, Natale & Laura Bianciardi, "Helicobacters were discovered in Italy in 1892: An episode in the scientific life of an eclectic pathologist, Giulio Bizzozero", in Helicobacter Pioneers, pp. 1–13. ↩
Mozorov, Igor A., "Helicobacter pylori was discovered in Russia in 1974", in Helicobacter Pioneers, pp. 105–118. ↩
Freedberg, A. Stone, "An Early Study of Human Stomach Bacteria", in Helicobacter Pioneers, pp. 25–28. ↩
O'Connor, Humphrey J. and Colm A. O'Morain, "Gastric urease in ulcer patients in the 1940s: The Irish connection", in Helicobacter Pioneers, pp. 29–38. ↩
Rigas, Basil and Efstathios D. Papavassiliou, "John Lykoudis: The general practitioner in Greece who in 1958 discovered etiology of, and a treatment for, peptic ulcer disease", in Helicobacter Pioneers, pp. 75–84. ↩
Lieber, Charles S. J., "How it was discovered in Belgium and the USA (1955–1976) that Gastric Urease was Caused by a Bacterial Infectio", in Helicobacter Pioneers, pp. 39–52. ↩
. Reprinted as ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page